Prof. Dr. Haldun Soygür ve Meral Taşkent Mavi At Kafe Kültür ve Yaşam Ortamı |
Şizofreni
hastalığı hakkında bugün daha çok şey öğrenmek isteyen kişiler öykülerimizi
dinlemek, önyargılara yenik düşmemek için kafemize geliyorlar. Aileler,
akademisyenler, üniversitelerin özellikle Psikoloji, Sosyal Hizmet bölümü
öğrencileri (İletişim, Rekreasyon, Sosyoloji gibi bambaşka bölümlerde okuyan
öğrenciler de geliyor.) ve şizofreni tanısından etkilenen bireyler için
“yaşadıklarımızdan öğreneceklerimiz” olduğunu anlatan başka türlü bir yer Mavi
At.
Mavi
At’a gönül veren kişiler mavinin özgürlüğün rengi olduğuna inanıyor.
Trieste’den Dr. Basaglia’nın devriminden esinlenen Mavi At koşuyor…
Dayanışmanın
büyüsünü hissetmek ve hayata karışmak için her birimizi özenli olmaya davet
ediyor. “Dünyayı olduğundan daha güzel
bir hale getirmek” zor bir görev ama Mavi At bunun imkansız olmadığını on
senedir deneyimliyor.
Mavi
At Kafe’de gerçekleşen film gösterimlerinde ya da kitap imza günlerinde kafede
çalışan bireylerin çabasından, ilgisinden ve azminden etkilenen çoğu kişi
“bizim sizden öğreneceğimiz çok şey var” demektedir. Tanı alma sürecini, dernek
ve Mavi At ile tanışma öyküsünü anlatan bireyler de genellikle “nasıl bu kadar
güçlüsünüz” sorusu ile karşılaşmaktadır. Her bireyin öyküsü farklı olsa da bu
soruya cevap veren kişiler kendilerinin ve ailelerinin çabalarından ve Mavi
At’ın kendilerine çok iyi geldiğinden bahsetmektedirler.
Mavi
At Kafe Kültür ve Yaşam Ortamı açıldığı yıldan bu yana Kitapkakan okuma grubuna
ev sahipliği yapmaktadır. Bu gruptan bir kişiye Mavi At Kafe hakkında
düşüncesini sorduğumuzda şöyle dedi: “Mavi
At Kafe'ye, okuma grubumuz, Kitapkakan'dan dolayı geldim. Müdavimlik ne
hissettirirse, ben de onun rahatlığı içindeyim. Bir de uyum. Kafe'de çalışan
arkadaşlarımızla, ortamla uyum halinde olduğumuzu söyleyebilirim. Her zaman,
güleryüzle, nazik karşılanıyoruz. Ticari işletmelerdeki yabancılık duygusu yok.
Bir aidiyetten bile söz edebilirim.” Mavi At Kafe Kültür ve Yaşam
Ortamı’nın bir başka müdavimi ise şöyle düşünüyor: “Mavi At Kafe'ye geldikçe gördüm ki, şizofreni hastaları benim tahmin
ettiğimden çok daha fazla kendilerine yetebiliyorlarmış hayatta.”
Şizofreni
tanısı alan bireylerin işe başvurmaktan çekindikleri ve dışlanmaktan
yoruldukları dönemde Türkiye’nin başkentinde Mavi At Kafe Kültür ve Yaşam
Ortamı; şizofreni tanısının yaşamın sonu anlamına gelmediğini haykırmaya devam
ediyor. Kafeye gelerek yaşama karışmakla ilgili korkularını en aza indirgeyen
arkadaşlarımızın çoğu şu anda devlet memuru.
Kafeye gelerek iyileşme ile ilgili sorumluluk alan arkadaşlarımız aynı
zamanda kendilerini en iyi ifade edebilecekleri alanın keşfi ile meşgul. Bu alan kimi zaman fotoğraf, kimi zaman ise
şiir olabiliyor. İyileşmek ile ilgili sorumluluk almak ve özgür olduğumuzu
hissetmek bizleri Mavi At’da buluşturuyor.
Tüm
bunlara ek olarak, Türkiye’de henüz sosyal kooperatif kavramının, aynı zamanda
ruh sağlığı kooperatifi kavramının, yasal alt yapısı olmasa da bugüne dek
Şizofreni Dernekleri Federasyonu’nun bir işletmesi olarak hizmet veren Mavi At
Kafe Kültür Yaşam Ortamı’nın verimliliğini ve sürdürülebilirliğini daha da
artırmak amacıyla kooperatifleşme süreci düşünülmektedir. Kooperatifleşmenin
anlamı ve büyüsü, kurum ya da kuruluş (yapı) kar etse de, çalışanların
emeklerinin karşılığı ödendikten sonra elde edilen karın yine aynı amaç için
kullanılacak olmasındadır. Kooperatifleşme sürecinin hayata geçirilmesinin Mavi
At’ın hep koşabilmesini sağlayacağına inanıyoruz!
Yasemin Şenyurt
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder